Mumbai – ilk gün

Kafamdaki bir kenti ne kent yapar sorusunun cevabını yerle bir eden bir gün oldu bugün. Bugüne kadar öğrendiklerimle, biriktirdiklerimle burayı ne kadar tanimlayabilirim, bilmiyorum.

Burayı rotama eklerken, dünyanın arka bahçesi demiştim, gercekten de öyle. Mumbai büyük bir üretimin kendisi olmuş, hayat hiç durmuyor. Sürekli devir eden bir ekonomi mevcut, yalnız geceleri biraz sessiz oluyor, buranın sürekli olan kalabalığı Ege’de bir tatil beldesinin en yoğun akşamı gibi ama bu bir süreliğine değil sürekli devam ediyor.

Ben şu an turistik olan bölgeden uzakta, kuzeyde Chembur’da kalıyorum. Burası eskiden kimyasal atıkları ve havayı kirleten fabrikaları ile meşhurmuş. Ancak şu an yanı başında olan “Navi Mumbai” uydu kentinin bölgeye doğru uzaması sonucu değişim içerisinde.

Bugün günümün bir kısmını yarın sabah gezeceğim gecekondu bölgesi Dharavi’nin yanındaki Sion’da geçirdim, tam bir gece kondu mahallesi denilemez ama fakir bir bölge. Pazar yerinin etrafında araba tamiri yapan dükkanlar vardı, bu dükkan sokakların oluşması vs hepsi bir rastlantı sonucu gibiydi. Burdan Colaba’ya doğru giderken Mumbai üzerine düşüncelerim oturmaya başladı. Burası gercekten büyük, bir yanda gecekondular, diğer yanda yükselen kuleler, otobanın kenarında otobana açılan pencereleri olan evler..

Bu kadar kalabalığa, keşmekeşe ragmen insan pek korkmuyor, tereddüt ediyor sadece, ama burası gercekten yaşıyor, yarın sabah Dharavi ye gideceğim, fotograf çekmek yasak ama başka metotlar deneyeceğim yaşadıklarımı aktarmak için

20110810-064456.jpg

20110810-064509.jpg

20110810-064519.jpg

20110810-064536.jpg

20110810-064611.jpg

20110810-064626.jpg

20110810-064639.jpg